Welcome to Our Website

‘Gelecekte Karadeniz Sahil Yolu diye bir yol kalmayacak’

Doğu Karadeniz sahil şeridi, geçtiğimiz günlerde yine dev dalgalara teslim oldu. Deniz suları, bazı bölgelerde şehirlerin içine kadar inerken, bazı bölgelerde de karayoluna taştı.

Karadeniz’in hırçın dalgaları Karadeniz Sahil Yolu üzerinde ağır tahribat yarattı. Dehşet veren görüntüler,  yapım aşamasında tartışmaya neden olan Karadeniz Sahil Yolu’nu yeniden gündeme taşıdı.

KARADENİZ DOĞAL KIYILARINI KAYBETTİ

Samsun’dan Artvin’e kadar 572 kilometre uzunluğundaki doğal kıyının 442 kilometresinden Karadeniz Sahil Yolu geçti. Doğu Karadeniz, karayolu inşa edildikten sonra doğal kıyılarının yüzde 80’inini kaybetti.

4,2 milyar dolara mal olan ve hiçbir uyarı, itiraz ve mahkeme kararı dikkate alınmadan yapılan Karadeniz Sahil Yolu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 2007 yılında açıldı.

Sarp Sınır Kapısı ile Samsun’u birbirine bağlayan Karadeniz Sahil Yolu, ulaşımı rahatlatsa da şehirlerin denizle bağlantısını kopardı, kıyı ekolojisine zarar verdi, doğa olaylarının afete dönüşmesine sebebiyet verdi.

Yolun yapım aşamasında hukuki ve eylemsel mücadeleler veren isimler SÖZCÜ’ye dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

BAŞINDAN SORUNA KADAR KATLİAMDIR

Denizi doldurmak bir katliamdır’ diyen Jeoloji Profesörü İlyas Yılmazer,  “Karadeniz’de yol, güneydeki yamaçlar boyunca gitmeliydi. Ama maalesef yol, kıyı şeridinden gitti. O dönem ‘Denizde canlı yaşamı, kıyı boyunca besin zincirini öldürüyorsunuz’ dedik, dinletemedik.  Karadeniz Sahil Yolu başından sonuna kadar katliamdır. Onda bir maliyetine yol içeriden yapılması gerekiyordu. Sadece deniz dalgalarıyla tahribat oluşmuyor, heyelanlarla, dağdan gelen sularla, sellerle gelen taşkınlarla da ağır tahribat oluşuyor. İnsanların denizle bağını da kopardılar.  Daha zararsız çözüm olmasına rağmen rağmen yapmadılar” dedi.

Hasan Sıtkı Özkazanç

BİZ YOLUN GÜNEYDEN YAPILMASI İÇİN PROJE HAZIRLATTIK

Yolun yapımı öncesinde Karadeniz Sahil Yolu’na alternatif yol projesi hazırlattıklarını söyleyen Arhavi Sahillerini Koruma Platformu üyelerinden Hasan Sıtkı Özkazanç, “Karadeniz’in yola ihtiyacı vardı. Mesut Yılmaz’ın başbakanlığı döneminde bu yol gündeme geldi. Biz yola karşı çıkmadık. Biz kıyıların doldurulmasına karşı çıktık. Paneller düzenledik, eylemler yaptık. Arhavi ve Ardeşen için Karadeniz Sahil Yolu’na alternatif projeler hazırlattık. Ankara’da bir panelle bunu duyurduk. Yolun güneyden yapılmasının daha sağlıklı olacağını anlattık. Ama yol tüm itirazlara rağmen yapıldı. 2007 yılında da yine denizin yoldaki tahribatı çok büyük olmuştu. Tahkimatlarla duvar ördüler, düzelttiler. Tabi bunlar çok pahalı çözümler. Çayeli-Hopa yolu 77 kilometrelik bir yol. 240 milyon dolara ihale edildi ama yaklaşık 1,2 milyar dolara mal edildi. Cengiz İnşaat, bölgedeki belediyelere giderek ‘Size toprak kazandıralım’ teklifini sundu ve Arhavi’de 60-70 dönümlük bir alanı doldurdular.  Çayeli ve Fındıklı sahilini de doldurdular. Şehirleri denizden kopardılar. Her seferinde fırtınayla oluşan dalgalarla denizin kıyıda tahrip ettiği yerler oluyor, bunlara bir şekilde önlemler alınıyor ama esas olarak Karadeniz’in ilçeleri denizden koparıldı, bunun geri dönüşü imkânsızdır” diye konuştu.

Yakup OkumuşoğluMAHKEME KARARLARI HİÇE SAYILDI

Karadeniz Sahil Yolu yapımı aşamasında birçok dava sürecini yürüten Avukat Yakup Okumuşoğlu, “Biz ne kadar dava açtıysak, kazandığımız davalar sonrasında projeyi yenilediler ve deniz tarafına yolu 20-30 metre ötelemek suretiyle dava açtığımız yerlerde yola devam ettiler. Mahkeme kararının arkasından dolanma yöntemiyle bu yol yapılmış oldu. Yolun üzerinde kazandığımız davalar nedeniyle kaçak olan bölümler var. Ne kadar dava açtığımızın, ne kadar dava kazandığımızın bir önemi yok. Yöneticiler eğer bir projeyi gerçekleştirmek istiyorsa her türlü gerçekleştiriyor. Denetim mekanizmaları maalesef hiçbir işe yaramıyor” dedi.

DİKKAT! DENİZDEN TAŞ GELEBİLİR!

Karadeniz Sahil Yolu üzerine konulan ‘Denizden taş gelebilir’ tabelasını hatırlatan Okumuşoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü, “Bugün her fırtınada Karadeniz’in gelip yolun üzerine çıkması beni şaşırtmıyor. Deniz karaya taşmadı aslında, kara denize taştı. Burada yapılan iş buydu. Deniz, kendisine ait olan bölüme geliyor ve yoklama yapıyor. Karadeniz’deki her fırtınada bunları göreceğiz. Espiye’de bir tabela vardı, ‘Dikkat! Denizden taş gelebilir’ yazıyordu. Şimdi kaldırmışlar. Gerçektende geçmiş dönemde yapılan dolgu usulüne uygun yapılmadığından dolayı denize dökülen taşların, kayaların bir kısmını deniz yola savuruyordu. Bu şekilde pek çok kazaya sebebiyet verildi. O dönemde pek çok uzman bu sahil yolu ile ilgili çalışmalar yaptı. Biz alternatif bilirkişi raporu hazırlamıştık mahkemelere sunmak için. Yolun sahilden değil, kentlerin güneyinden geçilmesi gerektiğini, sahilden geçecek yolun, nüfusu ve şehirleşmeyi sahile kaydıracağını söyledik. Bir süre sonra sahilin ekolojik dengesine zarar vereceğini, hiçbir çağdaş kentleşmede sahilde bu kadar yoğun yapılaşma olamayacağını bilim insanları belirttiler. Fakat bizi dinleyen olmadı”

KARADENİZ SAHİL YOLU DİYE BİR YOL KALMAYACAK

Alternatif ulaşım ağlarının geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Okumuşoğlu, “Gelecekte Karadeniz Sahil Yolu diye bir yol kalmayacak. İklim krizi nedeniyle fırtınalar sıklaşacak ve şiddeti artacak. Bilim bize bunu gösteriyor. Dolayısıyla sahil yolu sürekli onarım ve tadilat yapılması gereken bir yol haline gelecek ya da bir süre sonra deniz yolu alacak ve eski yatağına geri dönecek. Dağdan ve denizden gelen sularla o yolun çökmesi söz konusu olacak. 2040’lara kadar çok fazla zarar göreceğini düşünüyorum. Ulaşım sorununun karayolu ile çözüleceğine inanan bir mantıkla karşı karşıyayız. Hâlbuki ulaşım bir bütündür, deniz yolu ve tren yolu da var. Karadeniz’de tren yolu yok ve deniz yolu kullanılamıyor. 2023 yılındayız Karadeniz’de deniz taşımacılığı yok. Bunu sağlamak lazım” dedi.

Eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe

GÜZELİM KOYLAR, GÜZELİM KUMSALLAR HEPSİ GİTTİ

Karadeniz Sahil Yolu hizmete başladığında dönemin Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, “Güzellikleri kendi ellerimizle azar azar tüketiyoruz. Karadeniz’de duble yola ihtiyacımız vardı. Ama bu yol keşke buradan geçmeseydi. Bunu yapanların eli kolu kırılsın” demişti.

SÖZCÜ’ye konuşan Pepe, “Ben Akçaabatlıyım. Ne plaj kaldı, ne kumsal kaldı, o güzelim koylar, güzelim kumsallar hepsi gittiler maalesef. Karadeniz yolu ile alakalı yanlışlar olmuştur. O zaman da söyledim, şimdi de söylüyorum” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir