31 Mart’ta gerçekleştirilecek belediye seçimleri için son haftaya girildi. Belediye başkan adayları saha çalışmalarına devam ediyor.
CHP’nin İstanbul-Fatih ilçesi Belediye Başkan Adayı Mahir Polat, Fatih ilçesinin sorunlarını tek tek anlattı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’ndeki çalışma süresinin ardından 2019’da Ekrem İmamağlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı olmasıyla birlikte İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanı olarak göreve başlayan Polat, görevini İBB Genel Sekreter Yardımcısı olarak sürdürdü.
Polat, görev süresi boyunca kentsel planlama, mimari ve kentsel tasarım, kültürel miras, imar, deprem risk yönetimi, sosyal hizmet, kültür ve sanat etkinlikleri alanlarında pek çok projeye imza attı. Bugün bir marka haline gelen İBB Miras’ı kurdu ve yönetti. Dünyada büyük ses getiren ve Bellini’ye ait “Fatih” portresi ile “Kanuni Sultan Süleyman” portresi, “Fatih Madalyonu” gibi onlarca eseri İstanbul’a kazandırdı.
“FATİH ANADOLU’NUN VİTRİN BÖLGESİ”
Cumhuriyet TV yayınında “Kültürümüz insanımızı anlamak için çok önemli bir kaynak” diyen Polat, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin yerel kültür tarihini, toplumsal antropolojisini meraklı bir gözle akademik olarak çalışmış, Anadoluyu bu gözle karış karış gezmiş birisiyim. Görevlerimin tamamında toplumu anlamaya ve insan odaklı projelere yöneldim. İBB’de dokuz daire başkanlığı yönettim. Sosyal hizmetlerden imar, sağlık daire başkanlığı, kültür daire başkanlığı ve kentleşmeye ilişkin alanlara kadar hepsi çalışma alanımızdı. Büyük bir sorumluluk aldık ve 4 buçuk sene yoğun çalıştık. Şimdi İstanbul’da en önemli ilçelerden biri olarak gördüğümüz Fatih’e daha fazla yatırım yapmak. İBB’yi yönetmenin en önemli gösterge alanı tarihi yarımadayı çekip çevirebilmek ve değer kaybının önüne geçmek.”
Fatih’in klasik bir ilçe olmadığını tarihi yarımadanın Anadolu’nun bir numaralı vitrin bölgesi olduğunu vurgulayan Polat, “Medeniyetimizin öne çıkan bir noktası. Asıl İstanbul yani payitaht burasıydı. Biz Fatih’i 30 yıllık kötü yönetimler sonucu, tahrip olmuş, İstanbul’daki ilçeler arasındaki değeri 27. Sıraya gerilemiş bir ilçe olmaktan kurtarmalıyız. Bilgi birikimimizi sosyal yardımlardan kentsel dönüşüme, otoparktan yaşam merkezlerinin yok oluşuna kadar bir dizi alanda toparlamamız lazım. Yeteneklerimizi farklı alanlarda Fatih’e vakfetmek için yola çıktık” dedi.
FATİH’İN YÜZDE 25’İ KAÇAK GÖÇMEN!
Fatih ilçesindeki kaçak göçmen yoğunluğuna dikkat çeken Polat, belediyeyi kazanmaları halinde bu duruma eğileceklerini ifade etti.
Polat, “Fatih’te her 4 kişiden birisi kaçak göçmen statüsüne ulaşmıştır. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bunu geçenlerde itiraf etti, 130 bin göçmen olduğunu bizzat kendisi söyledi. Fatih’in nüfusu azalmış görünüyor, 110 bin kişi Fatih’i terk etmiş. Gidenlerin yerine ise kaçak göçmenler yerleşmiş. Bu verilerden bahsettiğimiz yer İstanbul’un göbeği. Menşeini, ülkesini bilmediğimiz kentin merkezlerine boşaltılmış bir göçmen durumuyla karşı karşıyayız. Muhtemelen bizim bilmediğimiz uluslararası alanda İstanbul’u bu işin kurbanı yapacak anlaşmaların sonucu oldu.
Üretim ekonomisi bitti, dünyaya hükmeden ülkeden emekliye refah maaşı veremeyen ülke hakikatine geldik. Para gelsin de nereden gelirse gelsin anlayışıyla Fatih’te binalar 2-3 katı bedele satıldı ve bunun karşılığında vatandaşlık verildi. Yerel vatandaş kira artışından dolayı kaçtı” diye konuştu.
“İLÇEDE GÖÇMEN YERLEŞİMİ YASAK”
2020’de bir genelge ile Fatih’te göçmen yerleşiminin yasaklandığını anımsatan Polat, “130 bin göçmen var diyorlar, 2020’den beri yerleşim olmaması gerekiyordu. İçişleri Bakanımız eski İstanbul Valisi değil mi? Bu göçmenler ne zaman geldi? İlçe belediyesinin yapmadığı bir görev var. Bu ilçede göçmen yerleşimi yasaklanmıştır. Merkezi iktidarın kararına AKP’li belediye karşı gelemeyeceği için bu durum sürüp gidiyor. Biz bu yasağı işleteceğiz. Savaş mağdurlarından bahsetmiyorum ancak hikayesi bilinmeyen özellikle yoğun erkek nüfusun Fatih’te oturmasının önüne geçeceğiz” ifadelerini kullandı.
Fatihlilerin parti fark etmeksizin düzensiz göç sorunundan yakındığını aktaran Polat, “AKP yerel temsilcilerini yurttaşla bu konuyu konuşmaya davet ediyorum, sokakta bu konuyu konuşamaz haldeler. Fatih yaşanmaz hale geldi, güvenlik kaygısı had safhada. Fatih her açıdan korunması gereken bir yerdi. Fatih’in yerlileri büyük oranda gitti, kalanı da imkan bulsa gitmek istiyor. Yurttaşlar kasten oradan gitmelerinin istendiğini düşünüyor” ifadelerini kullandı.
“FATİH’TE SÜRPRİZE HAZIR OLUN”
Fatih’te seçim yarışının baş başa sürdüğünü belirten Polat, “Türkiye 31 Mart’ta Fatih’ten gelecek bir sürprize hazır olsun. Seçim süresince gitmediğimiz yer, konuşmadığımız komşumuz kalmadı. Yıllardır Fatih’te yaşayan, orada okumuş biri olarak yurttaşla temas kuruyorum. Fatih, yereldeki sorunlara sahip çıkan, oradaki çöküntü meselesini fark eden ve onların sesi olan bir adaya ihtiyaç duyuyordu. Çalışmalarıma başladığım günden itibaren, ilkesel olarak da öyle bir insan olmadığım için en ufak bir karşı mahalle ayrımı yapmadığım ve böyle bir fikriyatım olmadığı için Fatih reaksiyon gösterdi. Manipülasyonlar yapılıyor ama artık parti siyasetinin topluma zarar verdiğini yurttaşlar görüyor. Medeniyetimizin kurucu noktasında Türkiye’nin siyaset algısının değişebileceği bir zemin filizlenecek” dedi.
“30 YILDIR ÇİVİ ÇAKILMAMIŞ”
Polat, deprem ve kentsel dönüşüm sorunlarına ilişkin projelerini ise şu sözlerle anlattı:
“Kentsel dönüşüm Fatih’in en büyük sorunu. 1999 depreminden beri iktidar, büyükşehir belediyesi ve yerel belediye aynı partide olmasına rağmen kentsel dönüşüm alanında tek çivi çakılmamış. Dönüşüm konusunda kuracağımız konut aş. ve yapı merkezi ile yurttaşı yalnız bırakmayacağız. Projeleri çizecek, danışmanlığını yapacak ve ruhsat süreçlerindeki sorunları ortadan kaldıracağız.
Tarihi bir yapı çıkma riskinden ötürü dönüşüme girmeyen yurttaşların koruma kurulunda izinlerini bizzat biz yapacağız. Zaten tarih alanında dönüşüm uzmanlık alanımız. Tarihi yarımada tamamen sit bölgesi dolayısıyla dönüşümü tamamen biz üstleneceğiz bu da vatandaşa yüzde 10 kadar maliyet avantajı sağlayacak. Yeni bir kimlikte kenti oluşturmak istiyorsak Fatih’i 3. sınıf mimarlık bürolarında ucuz olsun diye gidilmiş projelere mahkum edemeyiz.”
HER 4 HANEDEN BİRİ AÇLIK SINIRI ALTINDA!
Kent yoksulluğunun Fatih’te yoğun biçimde hissedildiğini söyleyen Polat, her dört haneden birinin açlık sınırın altında ücretle geçindiğini açıkladı.
“Turizm ekonomisinin bu kadar büyük olmasına, Eminönü’nün ticari zenginliğine rağmen Fatihlilerin bundan faydalanamadığı bir süreci yaşıyoruz” diyen Polat, şöyle devam etti:
“Kadınları ve gençleri turizm ekonomisiyle ilişkilendirecek yerel ağları kuracağız. Turizm istihdam okulları açacağız. Emekliler başta olmak üzere büyük bir trajedi yaşanıyor. Emekliye destek paketi açıkladık. 27 bin 800 hane açlık sınırında yaşıyor. Kimliğini kaybetmiş Fatih’te, çöküntüye uğramış alanları semte yakışır biçimde ayağa kaldıracağız. Sosyal yaşamı ve kültür yaşamını besleyerek kentin cazibesini arttıracağız. Fatih kötü yönetimle mahvedilmiş durumda, kenti alternatifsizliğe mahkum etmeyeceğiz.”