Öğretmen Metin Lokumcu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Artvin’in Hopa ilçesine ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesine ilişkin 13 polis hakkında açılan davanın 12. duruşması, bugün Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, daha önce tanık olarak dinlenmesine karar verilen polislere ulaşılamadığı için dinlenme taleplerinin reddine ve davanın 11 Haziran 2024’e ertelenmesine karar verildi
HIZLANDIRILMIŞ HALİYLE 13 YIL
Aile avukatı Meriç Eyüboğlu, son 3 celsenin sadece tanıkları dinlemekle geçtiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“12. duruşmayı geride bıraktık ama ayırdığımız gün kat ettiğimiz kilometre olarak bakarsak çok uzun bir yoldan geldik. 31 Mayıs 2011, dile kolay dolu dolu 12 yılı geride bıraktık. 13. yıl ve hala davanın nereye kadar gideceğini öngörmek mümkün değil. Sadece 2023 yılında 3 duruşma yaptık. Koskoca bir yıl boyunca 3 duruşma. Üstelik bu hızlandırılmış haliyle… Şimdi 3 celsedir uğraştığımız olay tutanağında 31 Mayıs, 2011’de Hopa’da olay tutanağını hazırlayan tutanakta imzası olan polislerin dinlenmesi meselesi vardı. Oradaki polisler dinlendiler ve aslında olay tutanağını kimin yazdığı belli değil polisler görmemişler, bilmiyorlar, haberleri yok sadece imzalamışlar hatta evinde imzalayan var. Kapısı çalınmış polis lojmanlarında ‘okumana gerek yok amirlerin imzaladı’ demişler.
“DEVLETİMİZ AKTİF POLİSLİK YAPAN POLİSİ BULAMADI”
Eyüboğlu, açıklamasının devamında “Böyle bir olay tutanağının peşinde 3 duruşmayı geride bıraktık. Bugün bunca insan hem Hopa’dan hem de Türkiye’nin değişik yerlerinden kalkıp bunun için geldi. Neden? Olay tutanağında sadece dinlenmeyen iki polis vardı polislerin dinlenmesi için. Ama devletimiz bir kez daha aktif polislik yapan İbrahim Aydın isimli polisi bulamadı. Bu polis davanın başından beri aranıyor. Son 3 duruşmadır her duruşmada adı geçiyor. Aktif polis olduğuna ilişkin yazı geliyor mahkemeye, fakat bu polise tebligat yapılıp mahkemeye getirilemiyor.” dedi.
“İÇERİDE 10 DAKİKA KALDIK”
Adaletin geleceği konusuda endişeleri olduğunun altını çizen Eyüboğlu, şu detayları aktardı:
“Tekrar söylüyorum zaten gelip anlatabileceği farklı bir şey yoktu. Biz olay tutağında imzası olan polislerin anlatımlarından olay tutanağında imzası olanların bir bilgisi olmadığını öğrenmiştik ama yine de enteresan değil mi? Aktif polislik yapan devlet memurluğu yapan birisine ulaşılamıyor ve kaç celsedir bekliyoruz. Bakın geldik içeride, belki 10 dakika kaldık. Neden çünkü bu tanıklar aslında devlet memuru olduğu için nerede çalıştığı belli olması gereken bu tanıklara ulaşılamamıştı. Nihayetinde bugün artık bu tanıkları dinleme ısrarından vazgeçildi. Son 3 kişi kala bu 3 celsedir bir yıl boyunca sadece 3 celse yaptık. 3 celsede boşa gitmiş 3 celse olarak kayıtlara geçti. Duruşmada epey sonraya bırakıldı. 11 Haziran mütalaa eğer hazırlanırsa duruşma savcısı tarafından bizler de yargılanan polislerin sanık polislerin avukatları da savunmalarını yapacak. Belki 11 Haziran’da karar duruşması olacak belki kesin değil. Bakalım önümüzde daha hangi engeller var. ‘Geç gelen adalet, adalet değil’. Doğru ama biz zaten bu sözün çok gerisindeyiz. Başladığım gibi bitireyim; dile kolay, 12 yıl. 13. yılı geride bırakmış olacağız. 11 Haziran’da toplandığımızda zaten çok gecikti ama adalet gelir mi, işte ondan da çok kaygılıyım.”
KEŞİF TALEBİ YİNE REDDEDİLDİ
Metin Lokumcu’nun ailesinin avukatları, duruşmada olay yerinde keşif taleplerini mahkeme heyetine yeniden sundu. Eyüboğlu, “Olay yerinde hala bir keşif yapılmadı, bu hususun eksik kaldığını düşünüyorum. Bu yapılmadığı sürece, yaşananlar, olay yerinde izlenmedikçe zihinlerde canlandırmanın mümkün olmayacağı kanaatindeyiz. Daha önceden de söz konusu olan bu talebin kabul edilmesini istiyoruz” dedi.
Polislerin avukatları da olay anındaki kaotik ortamın tekrar canlandırılamayacağı görüşünde bulunarak, keşif talebinin reddedilmesini istedi. Avukat beyanlarının ardından kısa bir ara verilen duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, 2’nci kez yapılan keşif talebinin reddine hükmedip, davayı karar duruşması için 11 Haziran’a erteledi.
“BU FAŞİZAN SİSTEM DEVAM ETTİĞİ SÜRECE BU ACILARI YAŞAYACAĞIZ”
Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu, 11 Haziran’da Metin Lokumcu’nun dostlarını duruşmaya davet ederek şu ifadeleri kullandı:
“Biz 13 yıldır mücadeleyi veririz ama arkamızdaki bu kadar güçlü bir halkı ve Metin Hoca’nın sevenleri, dostları, arkadaşları olmasaydı biz buraya kadar gelemeyeceğimizi biliyoruz. Çünkü son birkaç aydır yaşanan hukuksuzluklar, ben bir babamı kaybettiğimi temsilen söylemek istiyorum. Adalete olan inancım ne kadar zayıfladı kendi şahsım adına bu böyle ama biz umutlandıran diri tutan siz değerli dostlardır, büyüklerimizdir, babamın arkadaşlarıdır. Biz karar duruşmasında olabildiğince gene buraya kalabalık gelelim, bu umudu yeşertelim. Umarım gerçekten adaletin var olduğunu, bir şekilde bir umut filizlendirebilecek bir oluşuma neden olabileceğini…Belki yapabiliriz. Belki yapamayız bilmiyorum ama en azından bizi bu zamana kadar yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ediyorum. Hani son kez yani bir daha böyle ülkede böyle bir şeyler yaşanmasın diyeceğim ama maalesef göreceğiz. Yani bu sistem böyle yaşadığı sürece, bu faşizan sistem devam ettiği sürece biz bu acıları yaşayacağız. Umarım bir filiz ateşlenir. Burada bir adalet sağlanır.”